Hepimiz LEGO setlerini yapmayı seviyoruz ve aslında bu yüzden buradayız. Belki de çoğunuz gibi, ben de kafamdaki bir seti almadan önce set hakkında yazılmış yazıları veya çekilmiş videoları belirli platformlar üzerinden izliyordum. Ama resmî olarak bir seti incelemek, hiç gireceğimi düşündüğüm bir alan değildi. Hatta blog yazmaya başladığımda, set incelemesi yapmak yazmayı planladığım yazıların arasında bile yoktu… ta ki dün akşam bu seti yapana kadar. Bugün sizlerle en yeni setlerden biri olan LEGO 31152 Uzay Astronotu setinin incelemesi için buradayım.
Setin kutusunu açtığımda hiç beklemediğim bir şeyle karşılaştım: Kâğıt poşetler. Daha önceden Concorde setini yaparken, setin içinde bulunan özel uçak cam parçasını diğer parçalar tarafından çizilmesin diye ayrı koydukları bir kâğıt poşetle karşılaşmıştım, ama ilk kez normal sayılı poşetlerin kâğıt olduğu bir set ile karşılaştım. Ne kadar elde plastiğe göre çok kaliteli hissettirseler de, plastiğin şeffaf görünümüne alışmış ve parçalarının görünmesi taraftarı olan biri olarak halen tercihim şeffaf olması yönünde olacak.
İlk poşetle birlikte doğrudan gövde montajına başlıyoruz ve poşetin sonunda astronotun gövdesi ve kafası tamamlanmış oluyor. Burada dikkatimi çeken ve kesinlikle önemli bir nokta olan, setin 3-in-1 temasından kaynaklı olarak alternatif yapımlar için kullanılan diğer parçaların gövde ve kafanın içine gizlenmiş olması. Örneğin, baskılı göz parçaları çok şık bir şekilde gövde içinde gizlenmiş durumda.
İkinci poşetin sonunda ise astronotumuz beline ve kollarına kavuşuyor. Belinin dönme fonksiyonu olması için güzel bir yöntemle bağlamışlar. İlgili top çıkıntılı eklem parçaları kesinlikle doğru karar olmuş ve sete 360 derece dönme yeteneği kazandırılmış.
Kollarındaki lacivert ve kırmızı renkleri fark ettiniz mi? İlk başta benim de dikkatimi çekti. Renk kombinasyonu öncelikle Amerika bayrağını çağrıştırsa da, LEGO gibi dünyaya nötr yaklaşım sergileyen bir şirketin direkt olarak ABD’yi alıntılama fikri garip geldi. İlerleyen poşette bacakları bitirdiğim zaman, orada da aynı renk düzenini görmek konu hakkında beni daha da meraklandırdı… ta ki arka planda bulunan setin kutusuna dikkat edene kadar. Space logosuna dikkatli bakın… tanıdık gelmeye başladı mı? Evet, kırmızı ve lacivert aslında temanın logosunun kendi renk düzeniymiş.
Üçüncü poşetin sonunda bacakları da gövdeye taktıktan sonra astronotumuz tamamen ortaya çıkıyor ve size söylemeliyim, tahmin ettiğinizden daha büyük. Bu görüntü bile, tüm zamanlarda artan LEGO fiyatlarına rağmen, “Vay be, sonunda parasını hak eden bir set” düşüncesini veriyor. Eğer bu set aklınızda varsa, yazının gerisini okumadan önce sadece aşağıdaki astronotun fotoğrafına bakmanız bile bence gidip direkt sipariş vermeniz için yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Daha sonra tekrar okumaya bekleriz. Ek olarak, aslında bilerek kutu ile aynı hizada çekmeye çalıştım. Fark ettiyseniz kutudan daha uzun :) Umarım güzel bir referans olur.
Sıradaki poşeti açtığımda garip bir şey fark ettim. Şu ana kadar ilk 3 poşetin kâğıt olmasına rağmen içinden çıkan küçük poşetler eski plastik poşetlerdi. Ancak 4. poşet ile başlayarak onlar da kâğıda dönüşmeye başladı. Yani anlayacağınız, hâlâ %100 kâğıt paketleme yok (Editörün notu: Bakınız 60404 Hamburger Kamyonu). Ama setin içinde bu şekilde ayrılmış olmaları bile cidden garip hissettirdi. Bir an içimden “Lütfen yanlış paketleme olmasın” diye düşünmedim desem yalan olur. Set o kadar güzel gidiyordu ki buna engel olmasını kesinlikle istemedim.
Dördüncü poşetle birlikte astronotun arkasına takılacak jetpack’i tamamlıyoruz. Burada yine 3-in-1 olmasından dolayı bir detaydan bahsedeceğim: Gereksiz parça kullanımı hissiyatı. Bazı yerlerini yaparken, “Neden bu parçayı kullanmışlar?” sorguladım, ancak sonra diğer kitapçıklara baktığımda işe yarayan parçalar olduklarını gördüm. Aslında 3-in-1‘in diğer temalara göre neden daha zor tasarlandığını bir kez daha anladım. Tasarımcıların hakkını vermek lazım. Her ne kadar diğer tasarımlar ana model üzerinden olsa da, sonuçta her parça bire bir diğer modele geçmiyor.
Son poşetle birlikte standı yaparak LEGO 31152 Uzay Astronotu setini tamamlıyoruz. İçinden stant çıkmasıyla birlikte, sanki bir Creator Expert gibi hissettirmedi desem yalan olur. Özellikle pozlama için standa açı verilme detayı da çok hoşuma gitti. Ve son duruma baktığımızda bir set ne kadar güzel olabilir dersek o kadar güzel bence.
LEGO 31152 Uzay Astronotu seti, toplamda 647 parçadan oluşuyor ve yazının yazıldığı tarihte resmî fiyatı 1659 TL olarak ülkemizde satışta bulunuyor. Bu da neredeyse 2,56 TL‘lik ortalama parça başı fiyatı anlamına geliyor. Birkaç özel parçası olmasına rağmen (örneğin astronotun vizörü gibi) özel bir baskı parçası vb. olmamasından dolayı, açıkçası bu ortalama bana biraz yüksek geldi. Ancak, ortaya çıkan ürünün sergi değerini ve boyutunu düşününce, benim gözümde bu ortalama fiyatın karşılığını veriyor gibi duruyor. Son dönemde LEGO hayranlarının genelinde, kesinlikle bende de, artan Classic Space temasının yanında sırıtmadan duracak bir parça olduğunu düşünüyorum. Bu yönden de set, kesinlikle benim gönlümü kazandı.
Alternatif model resimleri, LEGO.com sayfasından alınmıştır. Geri kalan tüm resimler yazara aittir.
Editörün notu: Bazı LEGO set ve minifigürlerin adlarına hastayım, bu da onlardan biri. “Uzay Astronotu”… hayır, başka bir astronot türü var da biz mi bilmiyoruz? Hele bir minifigür var, o süper. Türkçeye çevirdiğinizde daha da komik oluyor. “Space Alien” yani “Uzay Uzaylısı”. İşin daha da absürt yanı, komik olduğu kadar mantıklı da. Neyse…
LEGO, çocukluğumdan beri hayatımda önemli bir yer tutuyor, ancak 2020'de bu tutkumun peşinden gidip bir koleksiyoncu olmaya karar verdim. Son beş yıldır kendi LEGO şehrimi inşa ediyor ve mümkün olduğunca çok set toplamaya çalışıyorum. LEGO setleri biriktirmenin yanı sıra, LEGO Grubunun tarihini ve perde arkasındaki hikayelerini de keşfetmekten büyük keyif alıyorum. Bu nedenle en sevdiğim temada "LEGO House Exclusives" serisi diyebilirim. Ayrıca Modüler Binalar ve Star Wars temalarına da özel bir ilgim var. LEGO hobisinin dışında seyahat etmekten ve Formula 1'i takip etmekten de hoşlanıyorum.