LEGO CMF 26 Uzay Serisi Karşınızda!

2024’ün uzay yılı olacağını geçen yılın sonunda görmüştük. Bu yıl da şimdiye kadar çıkan hem System, hem DUPLO, hem de Technic setlerinde bol bol uzay temasıyla karşılaştık. Ama bana göre şimdiye kadar çıkan setlerin en keyiflisi LEGO CMF 26 Uzay serisi. Hem eski temalara yaptığı göndermelerle, hem CMF serisinde daha önce çıkan minifigürlere gelen arkadaşlarla, hem de uzay dışında hiçbir yerle bağlantısı olmayan minifigürlerle gerçekten çok başarılı bir seri olmuş. O zaman ne yapıyoruz, lafı uzatmadan incelememize geçiyoruz!

Önemli not: Bu yazının yazılmasında LEGO Store Antalya çalışanı ve blogun misafir yazarı Berk Taşçılar’ın katkısı büyük. Ona teşekkür etmeden geçmek olmaz :)

M-Tron Halterci (M-Tron Powerlifter)

Yıl 1990. Klasik Uzay ve Futuron teması bitmiş, aradan bir Blacktron I ve Uzay Polisi (Space Police) teması geçmiş. M-Tron diye bir tema sürülüyor piyasaya. Kurtarma ve tamir etme üzerine olan bu tema, genellikle Futuron astronotlarına yardım ederken görülüyor. Setlerde ve minifigürlerde görülen temel renkler kırmızı ve siyah. Tabii ki bunlara yeri geldiğinde beyaz ve şeffaf neon yeşil de eşlik ediyor.

LEGO CMF 26 Uzay serisiyle gelen minifigür, bu temaya yeniden merhaba diyor. Sırtındaki ek aparatın kıskacı sayesinde, haltercimiz ağır nesneleri kolayca kaldırabiliyor, tıpkı yıllar önce kendine ait temasında çıkan vinçler gibi.

Eski M-Tron minifigürlerinin renklerine ve kıyafetine sadık kalırken, yenilenen dünyanın çift kalıplı bacaklarını ve geliştirilmiş kaskını da kullanmayı unutmuyor.

Blacktron Mutant (Blacktron Mutant)

Geldik 1991’e. Blacktron II adında bir temayla karşı karşıyayız (Blacktron Future Generation – Gelecek Nesil olarak da biliniyor). Temanın öyküsüne göre, bu arkadaşlar casus, sürekli M-Tron’ların icatlarını çalmaya çalışıyorlar. Hem güçlü, hem de ne yapacağı belli olmayan Blacktron’lar, çaldıkları icatları en yüksek fiyatı verene satıyorlar. Galaksinin kötü adamları yani. Renkleri siyah ve beyaz, tabii ki gene şeffaf neon yeşil eşliğinde.

Herhalde yıllar içinde casusluk yapmak için olmadık yerlere gittiğinden, bu minifigür insanlıktan biraz çıkmış. Yüzünün yarısı, bir kolu ve bir ayağı mutasyon geçirmiş durumda. Göğsündeki logodan hemen Blacktron II temasına ait olduğunu anlıyoruz, renkleri de tutuyor. Tabii ki o da günümüze ayak uydurarak bazı ekstralar edinmiş kendine. En çarpıcısı da şüphesiz üç kollu olması! Üç elinin ikisinde birer silah var.

Uzakta bir yerlerde, bütün bunlardan habersiz bir kız çocuğu, yüzünde gülümseme olan birinin kötü olamayacağını düşünerek onu uzay ailesine ekliyor :)

Buz Gezegeni Kâşifi

1993’te dünya birden soğuyor. Ha, pardon, biz buz gezegenine gidiyormuşuz :) Çıkan bir avuç setle gelen toplam 3 farklı minifigür var. Biri Kumandan Cold (Kumandan Bear diye de geçiyor), biri Doktor Kelvin, biri de adsız genç bir astronot.

Ice Planet 2002 teması, kadın olduğu belli olan ilk astronotun çıktığı tema. Belki de bu yüzden LEGO CMF 26 Uzay serisindeki minifigür de eskisinin yenilenmiş hali gibi. Minifigürün kaskının yanında bir de ekstra kırmızı saç parçası geliyor. Renkler eskisine olabildiğince sadık kalmış, siyah, beyaz ve mavi ağırlıklı, ama minifigürle gelen testerede artık üretimden kalkan şeffaf neon turuncu yerine şeffaf turuncu kullanılmış.

Minifigüre bir de penguen eşlik ediyor. Açıkçası ben penguenin robot mu, yoksa uzay kıyafeti içinde bir penguen mi olduğu konusunda kararsızım. Ama hem vizörü, hem de göğsündeki logo Ice Planet temasına ait, o kesin.

Gene uzakta bir yerlerde bir kız çocuğu, birbirine benzeyen yaşlı figürle genç figürü dede-torun yapıyor. Yıllar sonra (kazık kadar olduktan sonra yani) varlığını öğrendiği kız da, genç oğlanın kardeşi olarak aileye katılıyor.

Robot Kâhya (Robot Butler)

Büyük olasılıkla bağlantılı değiller, ama bu minifigürü ilk gördüğümde aklıma 1994 çıkışlı Spyrius temasındaki robot geldi (adının Major Kartofski olduğunu da şimdi öğrendim). Bunlar da tıpkı Blacktron II figürleri gibi kötülermiş, ve hayatları çalıp çırpma üzerine kuruluymuş. Kartofski üretilen ilk robot minifigürü. Kim bilir, belki birisinin eline geçti ve kâhya olarak yeniden programlandı, olamaz mı?

Ön taraftaki analog düğmeler ve arka taraftaki kaset, ne kadar eski bir zamandan kaldığını bir kez daha gösteriyor. Ayakların kalıbı yeni, ama teknoloji olarak havada süzülen robotlardan çok çok geride. Kafasının üzerindeki küre parçası, alışık olduğumuz kafa parçasının görünüşünü bozarak robota farklı bir hava katıyor.

Kahyamızın bir elinde çırpma teli, bir elinde de uzun saplı bir tencere var. Tencerenin içinde de bir krema parçası.

Uzaylı Böcek (Alien Beetlezoid)

2013 yılında Galaxy Squad teması giriyor hayatımıza. Onunla birlikte galaksiyi işgal etmek isteyen insan biçiminde böcekler. Astronotlar ve yardımcı robotları da bizleri korumak için uğraşıyorlar.

Böceklerin adlarına baktığımızda, genel adlar olduğu gibi (Buggoid – bug: böcek), daha özel adlar da olduğunu görüyoruz (Mosquitoid – mosquito: sivrisinek, Mantizoid – mantis: peygamber devesi). Beetlezoid adı da doğrudan bunlara bir gönderme, tabii görünüşü de. Daha önceden bildiğimiz “canavar” ayaklarının yanında, CMF 21 serisindeki Uğurböceği Kızın kullandığı kanatlar ve yeni bir kafa kalıbıyla geliyor. Renk paleti özel bir yere gönderme yapmıyor ama Galaxy Squad’ın canlı renkleriyle gayet uyumlu.

Böceğimiz, açık mor bir yaprak parçası üzerinde mor bir dondurma parçasıyla geliyor. Bir çeşit uzay bitkisi olsa gerek…

 

LEGO CMF 26 Uzay serisinin eski temalarla bağlantıları bunlar (dediğim gibi, kâhya benim kurduğum bir bağlantı). Bakalım daha yenilerle arası nasıl.

Uzaylı Turist (Alien Tourist)

Bu en yeni eski uzay temasından bir yıl kadar daha eski. 2012’de çıkan CMF 6 serisindeki Klasik Uzaylı, dünyaya epey iyi uyum sağlamış gibi gözüküyor. Sadece uyum sağlamakla kalmamış, tişörtünden anlaşıldığı üzere sevmiş de. Ama bir dakika… bunun boyu kısa? Kafası farklı? Acaba şöyle bir senaryo olabilir mi… uzaylı, bir insana âşık olur ve bunun sonucunda… Olur mu olur valla, neler gördük, bunu mu görmeyeceğiz?

Küçük uzaylı turistimiz şapkasını takmış, çantasını sırtlamış, fotoğraf makinesi elinde dünyayı gezmeye çıkmış. Babasının aksine (evet artık babası) çıplak değil, şortunu, tişörtünü, gömleğini giymiş.

Alternatif olarak, bu minifigürü 2011 yılında çıkan Paul filmindeki uzaylıya benzetmek de mümkün.

Retro Kadın Uzay Kahramanı (Retro Space Heroine)

2017’nin CMF 17 serisinde Retro Uzay Kahramanı vardı. Tıpkı başka minifigürlerde yaptıkları gibi (mağara adamı, mağara kadını; tenisçi kız, tenisçi oğlan; buz patencisi kadın ve adam gibi) LEGO CMF 26 Uzay serisinde buna bir eş yapmışlar.

Birbirine benzeyen ama aynı olmayan kasklara sahipler. Küçük hanımın saçı da kaskın arkasından gözüküyor. Silahları farklı, ama yeni olan da aynı retro havayı veriyor. Pembeli morlu kıyafetiyle ve minik eteğiyle hoş bir eş olmuş bence.

Kahramanımıza bir de robot köpek eşlik ediyor. Fransız buldoğunun kalıbını kullanan bu köpeğin metalik gri bir vücudu ve pembe gözleri var.

Uzayda Yürüyen Astronot (Spacewalking Astronaut)

2016 yılında CMF 15 serisiyle gelen bir astronot vardı. Bu da onun eşi gibi olmuş. Kıyafetleri neredeyse birbirinin aynı, ama bu, uzayda yürüdüğü için olsa gerek, biraz daha donanımlı. Sırtındaki aksesuar yeni. Önüne ve arkasına parçalar eklenebildiği gibi, yanlarda ekstra parçaların eklenebileceği klipsler de var. Bizim astronotumuzda önde ışık ve kamera, arkada klasik uzay logosunun olduğu 2×4’lük bir fayans parçası var. Klipslere takılı kollar da yön ayarlarını yapmak için.

Hepsini bir araya getirdiğinizde şu aşağıda görülene epey yakın bir şey çıkıyor karşımıza. Hatta aynı arkadaşa önden baktığımızda, “Acaba…?” bile diyebiliriz ;)

Fakat…! CMF serisinden önce de buna benzer astronotlar vardı. Evet, bu yıl çıkan kadar detaylı değildi belki ama zamanına göre (1999) iyi sayılır diye düşünüyorum.

Her ne kadar kasktan ve sırt aparatından gözükmese de, kafa ve gövdenin arkalarının da baskılı olması güzel bir detay olmuş.

Hemşire Android (Nurse Android)

En heyecanla beklenen minifigür herhalde budur. Ve tabii kimse hemşireyi değil, yanındaki pembe bebek astronotu bekliyor. Dürüst olmak gerekirse, bu minifigürün adı beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. CMF 23 serisiyle gelen minifigüre Kahverengi Astronot ve Uzay Bebeği deyip, buna sadece Hemşire Android demek biraz haksızlık olmuş sanki. Neyse, bunlar teknik konular, çok üzerinde durmamak lazım.

Hemşiremizin saçı yeni olmasa da ilk kez bu renkle karşımıza çıkıyor. Beyaz, mavi ve şeffaf mavinin kombinasyonu, insanın üzerinde bir sakinlik hissi uyandırıyor – bebeklerde de işe yarar herhalde. Kollarında sıcaklık ve kalp atışı ölçen cihazlar basılı, kafasında şarj yeri, sırtında ise ne kadar şarjı kaldığını gösteren bir simge. Yüzündeki gülümseyen ifade ise (bence) karşısında ciyak ciyak ağlayan bir bebek varken anca bir robotta olabilir!

Şarj göstergesinin altında bir sembol daha var: Bir üçgen ve altında bir çizgi. Aynı sembol, Robot Kâhya figürünün kafasının arkasında da var. Bricklink, robotta buna “Uyarı Paneli” demiş, herhalde temel ayarların yapıldığı bölmeyi açıyor diye düşünüyorum.

Hemşiremiz, pembe bebişinin biberonuyla birlikte geliyor.

Uçan Daire Kostümlü Hayran (Flying Saucer Costume Fan)

Yazının başında da belirttiğim gibi, LEGO CMF 26 Uzay serisindeki üç minifigür, herhangi bir temaya değil sadece uzaya gönderme yapıyor. Bunların ilki Uçan Daire Kostümlü Hayran. Yüzünü yeşile boyamış, boynuna metal bir disk geçirmiş, kafada fanus, yıldızlarla dolu bir giysi içinde. Sanki uzayda uçan bir uçan daireyi andırıyor, özellikle de seriden çıkan taban parçalarından yıldızlı bir arka plan yaparsanız! Minifigürün arkasını çevirdiğinizde, dünya ve ayı da görmek mümkün.

Bu minifigür, serinin aksesuarsız tek minifigürü.

Sahtekâr (Imposter)

Bu minifigür bana inanılmaz eğlenceli geliyor, çünkü popüler kültür jargonunda sık sık uzaylıları anlatmak için kullanılan küçük yeşil adamlar (little green men) söz grubuna doğrudan gönderme yapıyor. Minifigürümüzün bir tarafında biraz zorlama da olsa gülümseyen bir yüz var. Buraya kadar her şey normal, her ne kadar gövde ve bacaklardaki noktalar azıcık şüphe uyandırsa da. Dikkatli bakıldığı zaman, aynı noktaların yüzün çevresinde de olduğunu görüyoruz. Arkasını çevirdiğimiz zaman karşımıza bir kapak çıkıyor. “Noluyoruz” demeye kalmadan saçını kaldırıyoruz ve aslında bu minifigürün küçük yeşil adamlar tarafından yapılan bir makina olduğunu ve onlar tarafından yönetildiğini görüyoruz. Sırtındaki kapak nanofigürün sığabileceği büyüklükte, kafasındaki baskı ise nanofigürle aynı boyda. Gerçekten çok hoş detaylar.

Sahtekârla toplam üç tane uzaylı geliyor. Nanofigürlerin renk paletine bir de misket yeşili ekleniyor.

Orion (Orion)

Bu minifigür LEGO CMF 26 Uzay serisindeki favorilerimden. Saçı, kafası, kolları ve bacakları şeffaf – hepsini bir arada aynı minifigürde görmek kolay değil. Kafa, kol ve bacaklar sadece şeffaf değil, bir de simli. Gerçekten uzay hissini çok güzel yansıtıyor. Yüzü de klasik LEGO minifigürünün gülümsemesine çok benziyor. Yeni ve eski bir arada.

Orion adı tanıdık olsa da, ne (ya da kim) olduğunu bilmiyordum. Minifigürleri aldıktan sonra ilk işim bunu araştırmak oldu.

Orion, Yunan mitolojisinde bir avcı yarı-Tanrı. Kimin oğlu olduğuyla ilgili farklı öyküler var, onlara girmiyorum. Ama sonu hepsinde aynı: Öldükten sonra gökyüzünde bir takımyıldızı oluyor. Bu takımyıldızı, dünyanın çoğu yerinden kolayca görülebiliyor. Mitolojik Orion’ın farklı illüstrasyonları var. Kimi zaman sopa tutuyor, kimi zaman kılıç. Bazen elinde bir aslan postu var, bazen bir kalkan. Bizim minifigürümüzün şeffaf mor bir sopası ve üzerinde Orion takımyıldızının olduğu bir kalkanı var. Bu sopa parçası yeni bir kalıp kullanıyor.

Orion’ın gövdesi metalik gri ve Antik Yunan zırhlarını yansıtır bir şekilde tasarlanmış.

Bitirirken…

Veeee geldik mi bir yazının daha sonuna? Kendimi kaptırıp biraz uzun yazmış olabilirim, ama eğer blogun takipçisiyseniz bu sizi şaşırtmamıştır :)

LEGO CMF 26 Uzay serisi, herhalde yedek parça açısından da en zengin serilerden biri olsa gerek. Aşağıda bu parçaları görebilirsiniz.

Eskisiyle yenisiyle, göndermeli olanla olmayanla, bence bu seri en başarılı seriler arasında. Evet, uzay serisi olması ve benim çocukluğuma epey seslenmesi, belki objektif bakmamı engelliyor olabilir. Ama sonuçta bu tür yazıları yazan herkes biraz da kendi fikrini yazmıyor mu?

Sizin bu seriyle ilgili düşüncelerinizi yorumlara bekliyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

 

Resimlerin çoğunluğu benim, birkaç istisna dışında. Orion resimlerini şu, şu ve şu sayfalardan, astronot resimlerini şurdan aldım. Paul filminin resmi Amazon’dan, Klasik Uzaylı minifigürünün resmi Brickset’ten yürütme.