Bugünki konumuz LEGO 40448 Vintage Car (Klasik Araba) seti. LEGO Ideas’ın düzenlediği “Klasik bir araba inşa edin” yarışmasını kazanmış bu setin tasarımcısı Arne Jahnke. Arne çocukluğundan beri LEGO oyuncaklarıyla oynamayı seven birisi, ve bu tutkusu hiç bitmemiş. Tam tersine, oğlu doğduğu zaman yeniden canlanmış. LEGO Ideas üzerinden birkaç yarışmaya katılmış, ve yarışma konusu ona hitap ettiğinde modellerinin daha başarılı olduğunu fark etmiş. Klasik araba yarışmasının tam ona göre olduğunu söylüyor, çünkü hem klasik arabalar, hem de minifigür ölçeğindeki araçlar en sevdiği şeyler arasında. Yaptığı bu yaratının onun için özel bir anlamı var, çünkü tasarımına kızı ilham vermiş. Rengini de o seçmiş.
Benim için ise bu setin çok farklı bir anlamı var.
Set ilk duyurulduğu zaman çığlık atmıştım. “Dolmuş seti yapmışlar!!!!” diye. Benim için bu araba klasik bir arabayı değil, çocukken annem ve babamla bindiğim dolmuşları temsil ediyordu. 1980’lerin sonu, 1990’ların başındaki İstanbul dolmuşlarını. Ve tabii beraberinde bir sürü güzel anı getiriyordu. Sırf bu yüzden bu seti almam gerektiğini biliyordum.
Fakat iki tane sorun vardı önümde. Birincisi, bu set Türkiye’ye gelecek miydi acaba? Yurtdışında Gift with Purchase (GWP), yani belli bir harcamanın yanında hediye olarak verildiğini duymuştum. Tek başına satılıp satılmayacağını bile bilmiyordum henüz. Satılsa bile, buraya gelmeme olasılığı vardı. Sonuçta çıkan her set gelmiyor ülkemize. İkinci sorun ise arabanın rengiydi. Turkuaz rengine bir türlü ısınamamıştım. Bu kadar sevdiğim bir arabanın pek sevmediğim bir renkte olması, beni seti almaktan alıkoyuyordu.
“Amaan, nasıl olsa gelmez” diyerek, kendi arabamı kendim yapmaya karar verdim. Kırmızı güzel gözükürdü kesin, hem de çok güzel. Ama acaba arabada kullanılan parçaların hepsinin kırmızısı var mıydı? Aradım, araştırdım (o zaman daha yapım talimatları bile çıkmamıştı), parçaların çoğunun kırmızısının olduğunu öğrendim. Listeler yaptım, dükkanlar buldum, seti ısmarlamaya nerdeyse hazırdım – daha doğrusu parçalarını ısmarlamaya.
Birden aklıma bir şey geldi. Ben bu kadar gaza gelmiştim ama, acaba gerçekten güzel gözükecek miydi yapınca? Neyse ki günümüzde bunu test etmek çok kolay. Studio’yu açtım, artık yayınlanmış olan yapım talimatlarını da, ve başladım kendi Klasik Araba’mı yapmaya.
Parçalar arasında sorun çıkartabilecek bir tek şey vardı: Çamurluklar. Bundan önce sadece bir LEGO setinde kırmızı çamurluk kullanılmıştı, ve dört tanesinin fiyatı setin fiyatından bile pahalıydı. Bu yüzden çamurlukları kırmızı değil beyaz yapmaya karar verdim. Böylelikle aşağıdaki model çıktı ortaya.
Resme bakınca fark ettim ki, hem çamurlukların, hem de arabanın arka bölümünün beyaz olması o kadar da güzel olmuyor. Hoop, arkasını kırmızı yaptım. Evet, şimdi tam istediğim gibi olmuştu.
İlk fırsatta sipariş veririm diye düşünürken, Klasik Araba setinin satışta olduğunu öğrendim. Bir yandan sevindim, haftalarca beklemek zorunda kalmayacağım için, bir yandan da üzüldüm, kırmızı arabam hayal olarak kalacağı için. Sipariş verdim, ve bir hafta içinde araba elimdeydi.
Seti yaparken küçük bir değişiklik yaptım: Direksiyonun yeri. Evet, Türkiye için yanlış, ama ben araba kullanmayı Kuzey Kıbrıs’ta öğrendim, ve orda trafik soldandır. Dolayısıyla direksiyonun yerinin sağda olması, arabayı benim kullanacağım düşünülürse, daha doğru olacaktı.
Genel olarak LEGO 40448 Vintage Car setiyle ilgili düşüncelerim olumlu. Çok objektif olamayacağımı biliyorum, sonuçta bu set bana çocukluğumdaki tüm anıları geri getirdi. Yine de pek hoşlaşmadığım rengi bile set bittikten sonra gözüme güzel gelmeye başladı. Ha, eğer ilerde kırmızısını yapma şansım olursa, kesinlikle yaparım (ve kesinlikle onu daha çok severim), o ayrı konu. Ama bu haliyle de çok hoş bir set, ve her LEGO şehrine yakışacak bir araba.
Sizin LEGO 40448 Vintage Car setiyle ilgili düşünceleriniz neler?
Not: İlk paragraftaki bilgiler, setin içinden çıkan küçük kitapçıktaki yazıdan özetlenerek Türkçe’ye çevirilmiştir.
Not 2: İlk iki model Studio’da, minifigürlü olan ise Mecabricks’te render edilmiştir.
Kimisi çocukken Barbie bebeklerle oynar, kimisi de LEGO minifigürleriyle küçük dünyalar kurup, bu dünyaları büyüyünce de korumaya devam eder. Sanırım benim hangi gruba dahil olduğum belli :)